Özel Eğitim İhtiyaçları Politikamız
ENGELLİ ÖĞRENCİLERE YÖNELİK PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK ÇALIŞMA PROGRAMI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ VAKFI ÖZEL ANADOLU LİSESİ MİSYONU
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Anadolu Lisesinin misyonu; öğrencilerin, potansiyellerinin en yüksek noktasına ulaşmaları doğrultusunda akademik olarak başarılı olmalarının yanı sıra psikolojik, duygusal, sosyal ve fiziksel açıdan dengeli ve sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri için bütünleştirilmiş ve kapsamlı bir eğitim sağlamaktır.
Okulumuz, Atatürk’ün ilke ve inkılâplarına bağlı, sorumlu, etkin ve duyarlı bireyler olarak gerçekleri, fikirleri ve iddiaları değerlendiren, inceleyen, eleştirebilen düşünürler ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası değerlere saygılı, anlayışlı bireyler yetiştirmeyi hedefler.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ VAKFI ÖZEL ANADOLU LİSESİ VİZYONU
Mensubu olmaktan gurur duyulan, akademik başarısı yüksek; kültürel, sosyal ve sanatsal etkinliklerle adından söz ettiren, en çok tercih edilen okullar arasında yer almaktır.
EĞİTİM DEĞERLERİ
Atatürk İlkelerine Bağlılık
Çalışanlarımız, Atatürk ilkelerine bağlıdır ve bu doğrultuda bireyler yetiştirir.
Sevgi-Saygı ve Hoşgörü
Okulumuz; sevgi, saygı ve hoşgörünün ön planda olduğu sıcak bir aile ortamıdır.
Güvenilirlik
Tüm faaliyetler paydaşların erişimine açık bir şekilde gerçekleştirilir. Her alanda eşitlik ilkesi esas alınır.
Uyum ve Dayanışma
Okulumuz; işini seven ve coşkuyla yapan, uyumlu, dayanışma içinde çalışan, bilgi ve deneyimini paylaşan bireylerden oluşur.
Mükemmellik
Tüm çalışanlarımız, mükemmelliğe ulaşma yönünde yenilikçi bir yaklaşım ve sürekli iyileştirme anlayışıyla hareket eder.
Sosyal Sorumluluk
Okulumuz; gerçekleştirdiği faaliyetlerle, bireylere toplumsal sorumluluk ve çevre duyarlılığı bilinci kazandırır.
Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Okulları
Engelli Öğrencilere Yönelik
Psikolojik Danışma ve Rehberlik Çalışma Programı
Okullarımızda gerekli durumlarda uygulanmak üzere Rehberlik Servisince hazırlanan engelli öğrencilerle yapılacak çalışmaları kapsayan eğitim programı içerik ve koşulları şu şekilde belirlenmiştir:
a) Genel tanımlar
b) Okul içi organizasyon ve tanımlar
c) Engelli öğrenciyle yapılacak çalışmaların çerçevesi
d) Aile ile yapılacak çalışmaların çerçevesi
a) Genel Tanımlar
Öğretmen ve ana-babaların, özel eğitime muhtaç çocuğu her yönü ile tanımlayıp kimden, nereden, nasıl yardım alabileceklerini bilmeleri ve bu yardımın içeriğini öğrenip, kendi katkılarının nasıl ve ne şekilde olabileceğinin farkına vararak çaba sarf etmeleri çocuk ve çevresi için yaşamı çok daha kolay ve verimli hâle getirecektir. Bu durum, özel eğitime muhtaç çocuğa ve ailelerine yönelik rehberliğin önemini ortaya koymaktadır.
Her birey kendine özgü bir varlıktır. Bu kendine özgülük durumu çocukları da birbirlerinden bir yönüyle farklı kılar. Çocuklar çok çeşitli niteliklere, değişik düzeylerde sahip olabilirler. Bu nedenle eğitimin içeriği çocukların farklı gereksinimlerini karşılayacak şekilde belirlenmelidir. Bu, engelli bireyler için de geçerli bir durumdur.
Özel eğitimde çocuğun engel ve özelliklerine ilişkin bilgilerin toplanması önemlidir. Bu tür bilgilerin mümkün olduğu kadar ayrıntılı ve doğru olarak derlenmesi gerekir. Okul ya da sınıfta alınacak önlemler, seçilecek yöntemler, araçlar, bu bilgilerin ışığı altında saptanacaktır. Onun için engelin türü, derecesi, meydana geliş şekli, zaman geçtikçe engelde görülen değişiklik, çocuğun ve ailenin engele karşı tutumunu belirleyici bilgiler toplanmalıdır.
b) Okul içi Organizasyon ve Tanımlar
Engelli çocuğun kendine, arkadaşlarına, ailesine tanıtılmasına özen gösterilmelidir.
Engelli öğrenci sınıfa, uygun anlatımla tanıtılmalıdır. Tanıtma, engelli öğrenci ve öğretmen
tarafından yapılabilir. Sınıfta engelli öğrenci varsa, bu öğrencinin sınıfta bulunmadığı zamanda öğretmen, öğrencilerin engelli öğrenciye gülmemelerini, alay etmemelerini veya korkup çekinerek uzak durmamalarını, arkadaşlarının da onlar gibi özelliklere sahip olduğunu ancak sınıfta nasıl herkesin birbirinden farklı fiziksel ve davranışsal özellikleri varsa arkadaşlarının da kendine özgü farklılığı olduğunu ama onların desteğiyle; olumsuz özelliklerin azalıp çektiği güçlüğü daha kolay yenebileceğini ve iyi bir arkadaş ve öğrenci olacağını sınıfa anlatmalıdır. Öğretmen engelli çocuğu engeliyle olduğu gibi kabul eder, sakin davranırsa sınıftaki öğrencilere örnek olur.
Engelli çocuğa çevreyi tanıtma uyum aşamasında önemli bir adımdır. Ancak bu adım engel tür ve derecesine göre değişik yöntemleri kullanmayı gerektirir. Örneğin, görme engelli bir öğrenciye okulu, tanıtma görenlerden biraz daha değişik olacaktır. Bazı araçları, eşyaları öğrenci eliyle yoklayarak tanıyabilir. Ona bu fırsat verilmeli ve yardım edilmelidir. Okulda fizikî ortamın engele ve engelli öğrenciye göre düzenlenmesi, öğrencinin derslikte uygun yere oturtulması, kuralların ona göre düzenlenmesi, öğrencinin gelişimini olumlu yönde etkileyici rol oynamaktadır.
Özel eğitimde alıştırma önemli bir rehberlik hizmeti olmaktadır. Engelli bireylere yapılacak yardımlardan biri de onların olumlu bir benlik tasarımına sahip olmalarına, kendilerini daha gerçekçi bir gözle görüp kabul etmelerine yardımcı olmaktır. Engelli bireylerin diğer bireylerden daha olumsuz bir benlik tasarımına sahip olduklarını ve engelin erken başlaması halinde kişinin kendini daha değersiz ve yetersiz olarak algıladığını, bedensel engelli gençlerin kendilerini kabul düzeylerinin düşük, işitme engellilerin benlik tasarımlarının da ortopedik engellilerinkinden daha düşük olduğunu gösteren araştırma bulguları mevcuttur. Engelli bireylerin kendilerine karşı daha olumlu bir tutuma sahip olmaları ve sağlam kalan yeteneklerini kullanmaya ve geliştirmeye istekli hale gelmeleri için kendilerine psikolojik danışma yardımı verilmesi gereklidir.
c) Engelli Öğrenciyle Yapılacak Çalışmaların Çerçevesi
Bilindiği gibi aile toplumun çekirdeği ve temelidir. Ailenin en önemli görev ve sorumluluklarından biri sahip olduğu çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmektir. Çocuğun eğitimi dünyaya gözlerini açtığı ailesinde başlar, okulda devam eder. Ailelerin çocuklarına iyi bir eğitim verebilmeleri ve ilerideki eğitim-öğretim yaşamında üzerlerine düşen görevleri yerine getirebilmeleri için çocuklarının engeli hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir. Ailelerin çocuklarının gelişimlerindeki sorumlulukları kabul etmeleri ve okulda verilen eğitime yardımcı olmaları, istenen amaçlara ulaşabilmek için tartışmasız çok gereklidir. Bu nedenle ailelerin eğitimleri önem kazanmaktadır.
Özel eğitime muhtaç çocukların ailelerinin psikolojik danışma hizmetine gereksinimi daha belirgindir. Engel türü ve derecesine göre bu durum belirgin farklılık gösterir. Psikolojik danışmada yöntemler aynı olmakla birlikte çocuk ve aile ile yapılacak görüşmede ve danışmada normallerden farklı bilgiler yer alacaktır. Görme, işitme, konuşma, zihinsel engellilik vb. durumlarda o konulara ilişkin bilgi sahibi olmak gereklidir.
Özel eğitime gereksinim duyan çocuğun eğitiminde ve gelişiminde doğal eğitimci rolünü üstlenen ana-babalar uzun yıllar göz ardı edilmiş, eğitimde uygulayıcı olmaktan çok, bilgi alıcı olarak rol oynamışlardır. Özel eğitimin tarihçesine baktığımızda bu alandaki çalışmaların ve verilen hizmetlerin uzun yıllar yalnızca engelli bireylere yönelik olduğu, bu hizmetlerin bir sistem olarak tüm aileyi kapsamadığı görülmektedir. Oysa engelli bir çocukla yaşamaya başlayan aile yaşam biçimini, olanaklarını, aile içi ve aile dışı ilişkilerini, duygu ve düşüncelerini bu zoru başarabilme çabasına yoğunlaştırmaktadır. Bu çabalamada ailenin hem kendi içyapısından, hem yakın akraba ve dost çevresinden hem de toplumun diğer kesimlerinden göreceği anlayış, alabileceği yardım ve destek hizmetleri, zoru başarma yolunda aile için temel dayanak noktalarını oluşturacaktır.
Aile rehberliği ve danışmanlık hizmetlerinde ailelere yardımcı olunabilecek ortak yaklaşımlar şunlardır:
- Farklı özelliği olan çocuk anne ve babalarının yaşadıklarını anlayıp, aktarabilmek.
- Engelli çocuğu olan ailelerin karşılaştıkları sorunları belirleyebilmek.
- Engelli bir çocuğa sahip oldukları gerçeğini kabul etmelerinde yardımcı olmak.
- Engelli çocukları ile nasıl ilişki kuracakları, nasıl sürdürebilecekleri, onu içtenlikle nasıl kabul edecekleri konularında rehberlik etmek.
- Engelli bir çocuğa sahip tek ailenin kendilerinin olmadığını göstererek, aynı duyguyu yaşayan pek çok ailenin varlığından söz etmek.
- Başkaları ile paylaşamadıkları duygusal problemlerini paylaşmak.
- Engelli bir çocuğa sahip oldukları için kendilerini suçlu hissetmeleri ve bunun kendi günahları sonucu olduğu karmaşasının çözümüne yardımcı olmak.
- Çocuğun gelişim özelliklerine yönelik (bedensel, duygusal, sosyal, kişilik, cinsel) aileleri bilgilendirmek.
- Aile ortamında yaşayan bireylerin birbirlerine ve engelli çocuğa karşı tutum ve davranışlarına ışık tutmak.
- Çevre-aile ve çevre-çocuk iletişiminde ortaya çıkan sorunları aydınlatmak ve yol göstermek.
- Çocuğun evde eğitimi, okulda aldığı eğitim ve okul sonrası yaşamları hakkında aileleri bilgilendirmek.
- Çocuklarının yakın akraba, komşu çocukları ve okuldaki sınıf ve okul arkadaşları ile nasıl ilişki kurup devam ettirecekleri ve özel konularında yeterli bilgi kazanmaları, bilgileri davranış ve sağlıklı tavırlara dönüştürecek şekil ve düzeyde eğitim verebilmek.
d) Aile ile yapılacak çalışmaların çerçevesi
Aileler farklı özellikleri olan çocukları olduğunu ilk öğrendiklerinde yaşadıkları duygular çok karmaşık duygulardır. Her ailenin kendine özgülüğünden, farklı kişilik özellikleri ve sosyal destek örüntüleri olduğundan yola çıkılarak, ailelerin yaşadıklarının da hem benzerlikler hem de farklılıklar gösterdiği düşünülebilir. Ailelere çocuklarının durumuna ilişkin ilk bilgilerin nasıl verildiği, ne gibi şart ve durumlarda ailenin bilgilendirildiği ailenin uyum sürecini belirleyen en önemli nedenlerden biridir. Anne babalara doğru bilgi verilerek uygun bir yaklaşımla iletişim kurulduğunda, ailenin bu beklemedikleri ve hazır olmadıkları duruma uyum sağlamada çok olumlu bir başlangıç yaptıkları düşünülmektedir. İlk anda, günlerde, aylarda, yıllarda yaşanılan duygular, uzmanların ailelerle ilk iletişiminin nasıl olduğu ile çok yakından ilişkilidir. Bu ilk etkileşime bağlı olarak anne-baba kızgınlık, yalnızlık ve çaresizlik duygularını yoğunlukla ve sürekli yaşayabilir, ya da kendini ve çocuğunu geliştirme yönünde daha güdüleyici ve destekleyici bir yaklaşımla, gelişim sürecine olumlu bir başlangıç sağlayabilir. Bu ilk etkileşim aslında, anne babanın çocuğa karşı temel tutumlarının oluşmasında da çok önemli bir temel taştır.
Aileler çocuğun engelini kabul etmeme davranışı neticesinde psikolojik danışman ile iş birliği yapmaktan kaçınma eğilimindedirler. Engel ne olursa olsun anne-baba çocuğunu sürekli korumakta veya tam tersi ihmal etmektedir. Bunun için de aileye erişip sorunları ortaya çıkarma eğitimin en temel özelliğidir. Bu sorunlara çözüm bulmak ise, rehberlik hizmetlerinin kapsamına girmektedir. Bu çalışmalar aile rehberliği ve aile danışmanlık hizmetleri adı altında yapılabilir.
Aile rehberliği, çocukların gelişimine katkıda bulunabilmeleri amacıyla ailelere yapılan sistemli ve düzenli çalışmalardır. Bu çalışmalar iki yönlüdür. Birincisi, ailelere psikolojik yardım yapıp onları rahatlatmak ve engelli çocuklarının kabulüne yardımcı olmaktır. İkincisi ise okulda çocuklarına verilen eğitim programları konusunda bilgilendirerek, çocuklarının eğitimine katkıda bulunmalarını sağlamaktır. Onların eğitimine katkıda bulundukları ölçüde hem gereksinimler karşılanmakta hem de kendilerinin psikolojik olarak daha rahatlamaları sağlanmaktadır.
Ailenin tutum ve meraklarının çocuk gelişimi ve eğitimine uygun hale getirilmesi önemlidir. Bu önem aslında engelli çocukların eğitimi için değil, genel anlamda her türlü eğitim için geçerlidir. Aileleri bazı konularda bilgi ile donatmak ve özel öğretim yöntemlerinde aileleri işbirliği yapabilir hale getirmek aile rehberliği ile beraber yürütülmektedir. Çocuğun okulda kazandığı becerilerin ev ortamında aile ile işbirliği yapılarak pekiştirilmesi, eğitimin sürekliliği ve yaygınlaşması açısından da gereklidir.